TAVSİYETÜRKİYE

Gölyazı’da Kamp Yerleri ve Tavsiyeler

Gölyazı, Bursa – İzmir karayolunda Bursa’ya biraz uzak olan minik ama bir o kadar da sevimli bir yerleşkedir. Ulubat Gölü yani Apolyont Gölü’nün kıyısında küçük bir yarımadada kurulmuş. Yerleşkenin tarihi taaa Roma dönemine kadar gider. Şu an halihazırda Roma dönemine ait kalıntılar mevcut. Zamanında Apollon Krallığı’nın merkezi olarak bilinirmiş. Döneminde bir süre Edremit’e, bir süre de Edincik’e bağlı kalmış bu topraklar. Bu kentle ilgili birçok arkeolojik bilgiler bulunmakta. Ayrıca burada değişik noktalarda hatta suyun altında bile tapınak olduğu söyleniliyor. Bunları açıklamak istiyorum ancak biraz merak konusu olamalı ki gelip görülsün değil mi ? Dış kale denilen yapıya yerli halk Taş Kapı demekte. Yerleşkede bulunan Surun duvar kalınlığı bazı yerlerde yaklaşık 5 metreyi bulmakta. Bir de bu topraklarda bir süre Rumlar ve manavlar yaşamış.

Ve yıl 2017. Çocukluğumda gezip gördüğüm yerleri adam akıllı bir kez daha gezip görmek istedim. Gölyazıdaydım ve yeni bir yer keşfediyormuş hissine kapıldım. Yarım adaya adım atmadan önce bizi küçük bir kasaba ve sessizlik ağırlıyor. Sonra  Aziz Panteleimon Kilisesi yani Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin önemli ve özgün örneklerinden biri. Ardından yürümeye devam ediyorum ve adanın girişinde köprü olduğu görülüyor. Köprüye girmeden hemen sol tarafta devasa bir çınar, Ağlayan Çınar. Bu çınarda gözü yaşlı bir aşk efsanesi saklıymış. Yüzyıllardır birbirlerine kavuşamayan iki aşığın yasını tutarmış. Derken köprüden geçiyordum sonunda. Hemen önümde beliren yerleşkenin kahvesi ve muhabbet eden onca insan… Sırtımda çantam, elimde fotoğraf makinem, yumuşak bir rüzgarla uçuşan saçlarım… Roma kalıntıları arasında surların yanından geçerken gölün içindeki mezarları düşlüyordum. Yarım ada ve belki de çok küçük bir yerleşke ancak bir o kadar da sıcacık insanlar… Balık tutup satmaya çalışanlar, evinin hemen önünde oklavalarıyla gözleme/bazlama açanlar, gölde tekne turu için benimle muhabbet etmeye çalışan küçük İbrahim ve fotoğraflar…

Küçük bir yer olmasıyla belki gezmek için yetersiz kalmış olabilir ancak geçmişini ve yaşanmışlıklarını ön planda tutacak olursak gayet güzel bir keşifti diyebilirim. Gezilip görülebilecekler listenize eklemenizi tavsiye ediyorum. Hatta biliyor musunuz, kamp yapabileceğiniz alanlar bile mevcut bu küçücük adada. De haydi ne duruyorsunuz beri gelin gari…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir